Ventilasyon Tüpü Ameliyatı

Ventilasyon tüpü iplik makarasına benzeyen, kulak zarına takılarak orta kulağa hava giriş çıkışını ve orta kulaktaki sıvının boşalmasını sağlayan, küçük plastik aparata denir.

ORTA KULAK VENTİLASYONU NEDİR?
 
      Ventilasyonun kelime anlamı hava alışverişidir. Orta kulak dışta kulak zarı ve ona asılı olarak arkasına yerleşen üç tane küçük kemikcik ile dış ortamla bağlantısı kesilmiş bir boşluktur. Dış kulak yolu kanalından giren ses dalgaları kulak zarına çarparak onu ve dolayısıyla ona asılı olan kemikcikleri titreştirir. Böylece ses dalgaları iç kulak salyangozuna iletilir. Bu titreşimin en iyi şekilde gerçekleşebilmesi için, orta kulaktaki hava basıncı ile atmosferdeki hava basıncın eşit olması gerekir. Bunu sağlamanın tek yolu da orta kulağa havanın giriş çıkışıyla (ventilasyonu) olur. Orta kulağı dış ortama açan tek pencere, genize doğru uzanan östaki borusudur. Bu boru kıkırdak ve kaslarla yapılmıştır. Yutkunma ve çiğneme kaslarının uzantısı olan bu kaslar, her 3-4 yutkunmada bir östaki borusunu açar orta kulaktaki atıklar ve oksijeni azalmış hava genize çıkar, burundan gelen temiz hava orta kulağa girer ve östaki kendiliğinden kapanır. Bu yutkunma, esneme sırasında tekrarlanarak basınç farkı eşitlenir. Çocuklarda bu boru tam anlamıyla gelişmemiştir. Hem kas ve kıkırdak yapısı zayıftır, hem de normalde öne ve aşağı eğimli olması gerekirken düz konumdadır. Yaş ilerledikçe gelişir eğimi de aşağı doğru artar. Kolay açılıp kapanamayan ve eğimi az olan dolaysısıyla da boşaltım fonksiyonu azalan veya genize açılma deliğinin önünde geniz eti ile kapanmış olan östaki normal fonksiyonunu yerine getiremez. Havası orta kulağı örten mukozadaki damarlar tarafından emilir. Orta kulakta vakum etkisi oluşur. Kulak zarı ve kulak mukozası orta kulak boşluğuna doğru çekilir. Damarlar genişler ve orta kulak boşluğuna serum ve kan elemanlarını sızdırır. Orta kulakta dolan bu sıvı mikroplar için iyi bir ortam oluşturarak onların çoğalmasını ve enfeksiyon yapmasını sağlar. Buna “akut otitis media” denir. Tedavi edilince düzelir.

      Eğer kronik bir östaki borusu çalışma bozukluğu olur ise, orta kulakta biriken sıvı devamlı kalıcı hale gelir. Zamanla kıvamı zamk kıvamına (glue ear - zamk kulak) gelir. Kemikcikler ve zar yeterince titreşemedikleri için iç kulağa da ses dalgaları zayıf ulaşır. İşitme azalır. Kulak zarı matlaşır normal gergin ve sağlıklı görünümünü kaybeder. Üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında kolayca akut otitis media atakları olur. Kulak zarı delinip iyileşemeyen kronik otitis media haline dönüşebilir. Orta kulaktaki sıvıdan iç kulağa geçen zararlı maddeler işitme hücrelerine zarar vererek geri dönüşsüz sinirsel tip, diğer adıyla iç kulak tipi işitme kayıplarına yol açabilir.

ÇOCUĞUMUN SERÖZ OTİTİS MEDİA OLDUĞUNDAN NASIL ŞÜPHELENİRİM?

      Çoğunlukla kulakta ağrı veya akıntı olmadığı için yıllarca sinsi bir seyir izleyebilir. Çocuğun televizyona çok yaklaşması veya sesini çok açması ipucu verebilir. Bazen okuldaki başarısızlığının sebebi (işitme azlığından) bile olabilir. Sıkıntısını anlatır yaşa gelen çocuk aileyi uyarabilir ama önemli olan bu kadar zaman kaybedilmemesidir. En doğru olanı, çocukların 3 veya 6 ayda bir rutin kulak taramalarının bir KBB uzmanına yaptırılmasıdır. Tecrübeli bir KBB uzmanı kulak zarına bakar bakmaz problemi tespit eder.

SERÖZ OTİTİS MEDİA ERİŞKİLERDE DE OLUR MU?

      Çocuklarda olduğu kadar sık olmasa da olur. Östaki borusunun genizdeki deliğini kapatan geniz kanserleri, bazen kronik reflü hastalığı, burundan östakiye hava geçişini bozan deviasyon, burun eti ve polipleri, sinüzitler, dalgıçlarda veya uçakta kabin basıncı bozulmasına (özellikle inişlerde)  maruz kalanlarda oluşan basınç travması (barotravma) erişkinlerde seröz otitis media sebebi olabilir.

SERÖZ OTİTİS MEDİA TEŞHİSİ NASIL KONUR?

     KBB uzmanının yapacağı otoskopik, endoskopik veya otomikroskopik muayene hastalığın tanınmasında en öncü yöntemdir. İşitme ve ortakulak basıncını ölçen timpanometri testleri tanıyı kesinleştirmede faydalı olur. Tomografi orta kualkta ve mastoid hücrelerde sıvı birikimini gösterse de daha kolay ve zararsız yöntemler varken gerekli değildir.

SERÖZ OTİTİS MEDİA TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

      Erişkinlerde sebebi mutlaka ortadan kaldırmak sonra kulağa müdahaleye yönelmek gerekir.

      Çocuklarda neden geniz eti ise, seröz otitis media geniz etinin alınması için yeterli sebeptir. Seröz otitis media tespit edilmiş bir çocukta timpanogram değerleri alındıktan sonra 20 günlük antibiyotik tedavisi (gerekirse 2 veya 3 defa tekrarlayarak) sonrasında kulak muayenesi ve timpanogram değerleri ile karşılaştırarak ilaç tedavisine cevap vermeyen hastalara ventilasyon tüpü tatbik edilmesine karar verilebilir. Ama bütün bunlara rağmen ameliyat sırasında orta kulaktan aspire edilecek sıvının karakteri tüp uygulanıp uygulanmayacağında önem arz eder. Geniz etinin alınması, kulak zarı çizilerek (parasnetez) orta kulaktan gelen sıvının karakterine de bakılarak yeterli olabilir. Yaz aylarında, tıbbi tedaviye bir miktar cevap alınabilen çocuklara deniz suyu da tavsiye edilerek sonbahara kadar bir şans daha tanınabilir.

      Ventilasyon tüpü seröz otitis medianın en etkili tedavisidir. Kulak zarına takılan bu minik tüp yaklaşık olarak kulak zarında 5-6 ay boyunca kalır. Orta kulak bu süre içerisinde hem rahatça havalanır hem de içerisinde oluşan iltihaplı sıvıyı boşaltma imkanı bulur. Geniz eti de aynı operasyonda alınınca östaki havalandırması da yavaş yavaş normal haline gelir. Kulak zarı kendisini yenileyerek tüpün altından yürüyerek deliği kapatır ve çoğunlukla tüpü bu süre içerisinde dış kulak yolu kanalına atar.

VENTİLASYON TÜPÜNÜN YAN ETKİLERİ NELERDİR?

Ventilasyon tüpü takılan çocukların çok az bir kısmında kulakta iltihap ve akıntı devam edebilir. Bu durum tüpe değil orta kulaktaki rahatsızlığın devam etmesine bağlıdır.

Altı ay en geç bir yıl içerisinde tüp atılır. Erken atılması hastalığın tam iyileşmeden yeniden alevlenmesine sebep olabilir. Yeniden tüp takılması gerekebilir. İki yıl süreyle atılmayan tüp hekim tarafından alınabilir.

Tüpün zardan çıktığı yerde nadir de olsa kalıcı delikler oluşabilir. Çoğunlukla atılan kısımda beyaz kireç lekesi kalır.

Bazı durumlarda (yüzücülerde) mecbur kalınır ise tüp bir süreliğine çıkartılıp sonra tekrar takılabilir.